…Dünden devam
Bu uzun süre içinde kömür havzalarına sahip diğer ülkeler, kömür çıkarılması şartlarında büyük aşama kaydetmiş, ileri teknoloji ve son derece yüksek emniyet tedbirlerinin uygulanması ile hem maden kazalarını, hem de çok nadiren meydana gelen kazalardaki kayıpları, neredeyse sıfır noktasına indirmişlerdi.
Ülkemizde ise; sıkçasına yaşanan tüm kazalarda ama özellikle kömür madeni kazalarında hala ölüm oranı çok yüksekti.
Büyük ekonomik hamleleriyle övünen, ülkemizin 2023 yılında dünyanın 5 büyük ekonomisinden birisine ulaşacağını söyleyen hükümet yetkililerinin, giderek artan iş kazalarını önlemek adına gereken en ileri teknolojiye sahip emniyet tedbirlerini alması, bu tedbirlerin uygulanıp uygulanmadığını yeterince kontrol etmesi gerekmez miydi?
Kaldı ki, yaşanan kazadan önce bu maden ocağının daha önce yapılan denetiminde, burasının en iyi madenlerden bir tanesi olduğu yönünde denetim raporu olduğu da ortaya çıktı!
Bu nasıl bir denetimdi?
Ülkemizde yaşanan bu önemli yaraya parmak basmak ve çözüm tedbirleri almak adına bu kazadan 20 gün önce CHP grubunun Soma’daki maden ocaklarında meydana gelen iş kazalarının araştırılması ve tedbir alınmasına yönelik meclis araştırma önergesinin; MHP ve BDP’nin desteğine rağmen, iktidar partisi AKP’nin oylarıyla reddedildiğini, araştırma önergesi veren milletvekilinden açıklamasıyla öğrenecektik!
Soma maden ocağındaki bu ihmalin, denetimsizliğin, insan hayatını hiçe saymanın bedeli 301 canın yitip gitmesi ile son bulmuştu.
O günlerde yaşanan çok şey vardı. Tüm yetkililer, acılı aileler, kurtarma ekipleri, bu acıyı yüreklerinde, vicdanlarında hisseden tüm insanlarımız, milletçe büyük bir ıstırabı paylaştık.
Ve bu olay hatırlandıkça hatırlayacağımız, belleklerimize kazınan bir olay vardı ki!
Keşke bu acı tablosunun içinde hiç yer almasaydı.
Soma’da acının en yoğun yaşandığı ilk günlerde bölgeye gelerek, vatandaşın acısını paylaşmak isteyen devlet yetkililerinin içinde tabii ki dönemin Başbakan’ı da vardı. Onlarda yüreklerimizi yakan bu acıyı paylaştılar. Devletimizin bu kazada vefat edenlerin ardında bıraktığı yakınlarına sahip çıkılacağını, kazaya neden olanlara hukukun emrettiği tüm müeyyidelerin eksiksiz uygulanacağını ifade ettiler.
Olması gereken de buydu.
Ancak bu açıklamalara rağmen, tüm yetkililer gibi Başbakan da, acılı halk tarafından çok yoğun bir biçimde protesto edildi. Bu protestoların görüntülü haberleri bazı yazılı ve görsel basın ekranlarına da yansımıştı.
Bu görüntülerde;
Böylesine bir tepki ile karşılaşacağı tahmin edilmeyen Başbakanı, yakın korumaları bu tepkisel ortamdan uzaklaştırmak için yakınlarda bir markete götürerek oradan uzaklaştırmak istiyorlar, hep birlikte markete girilirken, o anda Başbakan ile genç bir yurttaş arasında olmaması gereken bir durum yaşanıyor, Başbakanın buna sözlü, tepkisel bir davranışı oluyordu...
O günün yazılı ve görsel basınına yansıyan, aslında hiç yaşanmaması arzu edilen bu görüntünün, söylendiği ifade edilen o sözlerin, bu acılı ortamın ürünü olduğu mutlaktır.
Ancak Başbakanın son dönemde hitaplarının içeriği, söylem tarzının sertliği de artık herkesçe bilinen bir gerçekti.
İşte, bu gerçeklerin bir başka yansıması da Soma ilçesi meydanında ortaya çıkıyordu. Ama bu defa Başbakan’ın yakın çevresinde olduğu tespit edilen bir şahsın davranışından!
Bu anın, basına yansıyan öylesine bir fotoğrafı vardı ki! Hiç olmaması gereken bu görüntünün fotoğrafı; vicdanı olan herkesi derinden yaraladı.
‘İlçe meydanında bir genç adam, başında iki harekât polisi, genç adamı derdest edip yere yatırmışlar, ellerinden tutarak etkisiz hale getirmişler; başlarında bir sivil şahıs olanca hırsı ile bu genç adamı tekmeliyor..!’
Bu nasıl bir öfke, nasıl bir kin olabilirdi? İnsanların en yakınlarını kaybettiği bir ortamda, bu nasıl bir davranış şekliydi?
Böylesi bir muameleyi o genç adama reva gören şahıs, daha sonra açıklandığı gibi orada bir tepkiye maruz kalmış olabilirdi; ya da, ‘kendi ifadesi ve aldığı rapora göre darp edilmişte’ olabilirdi? ( ki, basına yansıyan haberlere göre böylesi bir durum ortaya çıkmadı. Kendisine verilen raporun nasıl verildiği ise anlaşılamadı..! )
Devam edecek…