10’LARIN İZLERİYLE TÜRKİYE (61)

07.04.2024
... dünden devam

Hayatta kaldığım sürece, bu acılı olayları her platformda dile getirmeye ve yazmaya yemin ettim.

Ne acıdır ki! Kıbrıs adasında, Türklere karşı bu katliamları yapan bu cinayetleri işleyen Rumlar; yapmış oldukları bu insanlık olaylardan dolayı, bu güne kadar ne Kıbrıs Türk Halkından özür dilemişler, ne uluslararası camia tarafından ayıplanmışlar, ne de insan hakları mahkemesi tarafından yargılanmışlardır!

Ama yıllar öncesinde yaşanan bu gerçekleri, vicdanları nasır tutmuş Rumlar, barış havarileri batılı ülkeler, insan hakları ve evrensel hukukun temsilcileri unutmuş olsalar bile!

İnsanlık tarihi asla unutmayacak ve affetmeyecektir…

………………………….

60 yılların Türkiye'sinde yaşadıklarımızın arasında tabii ki sadece gözyaşı, yaşanan bir askeri ihtilal, Kıbrıs adasında yaşayan kardeşlerimize uygulanmak istenen bir soykırım ayıbı yoktu…

Ülkemizin çok önemli süreçler yaşadığı bu döneme, toplumumuzun yaşamış olduğu sosyal, kültürel, ekonomik açıdan da bakmak gerekir.

Hem dünyayı etkileyen, insan yaşamını değiştiren pek çok olgu da, bu dönemde ülkemizi etkisi altına almıştır…

İşte 60'lı yılların Türkiye'sinde hayatımıza renk katan, anlam veren olaylar, gün içerisinde kullanmak için o dönemde tercih ettiğimiz malzemeler, türlü ihtiyaçlarımıza cevap veren araçlar, gereçler ve yaşam biçimimizi anlatan gerçekler:

  Meğerse neler değişmiş ülkemizde, neleri unutmuşuz zamanla…

Kaynakça: (8)

"Hippiler (Çiçek çocukları):

60'lı yılların Türkiye'sinde hayatımıza renk katan en fantastik olay; dünyada esen serbestlik rüzgârının temsilcileri olan "Hippiler (Hippy)", Uzakdoğu merkezli olarak dünya gezilerine çıkmaları ve bu arada gezi güzergâhları içerisine Türkiye'yi de almış olmalarıdır.

Kendilerine "Çiçek çocukları", "Barış elçileri"gibi ilginç isimler veren Batı Avrupa'nın ve Kuzey Amerika'nın işsiz ve parasız gençleri, Volkswagen marka minibüslere doluşarak İstanbul'a geldiler ve uzun yıllar Sultanahmet'i kendilerine buluşma yeri olarak seçtiler.

Uzun yıllar burada ucuza konaklamanın avantajını kullanan, genelde uyuşturucu ağırlıklı bir yaşam tarzı sürelerken, garip giysileri, saç modelleri, sürekli şarkı söyleyen, çalışmayan ve üretmeyen bu insanlara, İstanbul halkı tarafından kendilerine ikinci bir isim daha takıldı;

'Bitli turist"…

Sultanahmet semti de bundan nasibini aldı ve uzun yıllar, 'Bitli Sultanahmet' olarak anıldı!

O dönemde, benim de oturduğum semt, Hippilere çok yakın olduğundan; zaman, zaman bu Çiçek Çocuklarını izlemeye gider, onların garip giysiler içerisinde ve gitarlar eşliğinde söyledikleri ilginç şarkıları dinlerdim.

Onlar için hayatın içinde önemli olan bir tek şey vardı:

"Savaşma seviş…"Hippilik akımı, 80'li yılların başında yok oluş sürecine girince, hippiler de İstanbul'u terk etmişlerdir.

Devamı yarın...
"Siyaset" Diğer Yazılar