10’LARIN İZLERİYLE TÜRKİYE (43)

20.03.2024
... dünden devam

1963 yılında askeri lise öğrencisiyken tanıştığım ‘Kıbrıs Konusunun’, yıllar sonra benim kader çizgimi de belirleyecek bir olay haline geleceğini nereden bilebilirdim?

(Adada yaşayan Kıbrıs Türk’ünün Rumlar tarafından topyekûn öldürülmesine mani olmak, Türkiye’nin adada ki, tarihi, stratejik ve milli menfaatlerini savunmak adına, uluslar arası garantörlük anlaşmasından doğan yasal müdahale hakkı gereğince ülkemizin Kıbrıs adasına yapmış olduğu 20 Temmuz 1974 tarihinde ki müdahalesinde; ben de, üsteğmen rütbesiyle ve bölük komutanı olarak savaşacaktım.

İnsan hayatı, ne kadar ilginç ve önemli olaylarla yoğruluyordu! İstanbul’da Rumların en yoğun yaşadığı bir semtte yıllarca otur, ilkokul döneminde onlarla arkadaş ol, oyunlar oyna ve çocukluk anılarının en güzelleri Heybeli Adada geçsin, yıllar sonra da, Rumlara karşı Kıbrıs’ta savaş! Kaderin tecellisi sanırım işte böyle bir şeydi. Aslında bu süreci şu cümlemle açıklayabilirim:”Ne yapalım ki, hayat reddedemeyeceğimiz kadar gerçek. Ben de, hayatı bu dünyada yaşamak için doğmuşum. Ama kendime ait bir dünyam da var…”)

Pekiyi 50’li- 60’lı yıllarda ve 1963 yılının öncesinde, Kıbrıs Adasında neler yaşanmıştı?

(Kaynakça 5 ve Kaynakça 6)

Kıbrıs adasında 50’li yılların en önemli olayı; Albay Grivas (Yunan Silahlı Kuvvetlerinden emekli, E.O.K.A (Adada yaşayan Türk’leri topyekûn öldürmeye yemin etmiş terör çetelerinin kısaltılmış adı.) Terör Örgütünün kurucusu ve ‘Acritas Planının’ da, (Bkz. Tarihten Gelen Çığlık isimli kitabım) uygulayıcısı…) yönetimindeki Rum terör örgütü E.O.K.A’nın, Başpiskopos Makarios’un izniyle, İngiliz’lere ve Kıbrıs Türk’lerine karşı ayaklanması ve eylemlere başlamasıdır.

“Amacımız Enosis, hedefimiz önce sömürgeci İngilizler, sonra da Enosis’in doğal engeli Türklerdir.”Duyurusuyla harekete geçen E.O.K.A, sistemli terör saldırılarıyla, İngilizlere kan banyosu yaptırırken; bu arada, daha büyük saldırılar tasarladığı Türklere karşı taciz eylemlerinde bulunuyordu.

E.O.K.A: (Ethniki Organosis Kyprion Agoniston – Kıbrıslıların Milli Mücadele Örgütü) mücadelesinin en ilginç yönlerinden biri; 1955 – 1959 yılları arasındaki o kan ve barut kokulu günlerde, E.O.K.A’nın öldürdüğü Rum’ların sayısının; öldürdüğü İngilizlerle, Türklerin toplam sayısından daha fazla olmasıdır. E.O.K.A, bu tarihler arasında 278 Rum, 142 İngiliz ve 84 Türk öldürmüştü. Toplam ölü sayısı, 504, yaralı sayısı ise 1260’tı.

1958 yılının Ocak ayından itibaren Türkiye’nin dört bir yanında arka, arkaya düzenlenen Kıbrıs mitinglerinde ise; 3 kelimelik bir slogan, Türk Milletinin dilinden düşürmediği bir yemin haline dönüşüyordu.

“Kıbrıs Yunan Olamaz.”

Özellikle de o yıllarda ‘Sedat Simavi’nin Hürriyet Gazetesi’ olmak üzere, Türk basını Kıbrıs’la ilgili haberleri sürmanşetten yayınlamaya başlamışlardı.(Günümüzde ise ne yazık ki, verelim kurtulalım zihniyetinin hala geçerli olduğu tam bir sessizlik hâkim!) Kıbrıs heyecanı gittikçe büyüyen bir alev haline gelmişti. Anadolu, bu davaya sahip çıkıyor ve tam bu dönemde Kıbrıs semalarından bir ses yükseliyordu:

“50.000 Şehidimizin yattığı bu aziz topraklar, ancak Kıbrıs Türkünün en son ferdinin ölüsünün üzerinden geçilmekle Yunanistan’ın olabilir. İngilizler ve Rum’lar bunu böyle bilsin.”

“Ya Taksim Ya Ölüm”

“Ne Mutlu Türküm Diyene”

devam edecek ...

"Siyaset" Diğer Yazılar